Değerli ziyeretcilerimiz,
Yayınlanan yazılar hakkındaki düşüncelerinizi merak etmekteyiz. Görüşlerinizi bizlerle paylaşırsanız memnun oluruz.
GÜL-DER OLAĞAN GENEL KURUL TOPLANTI ÇAĞRISI VE GÜNDEM
Derneğimiz Yönetim Kurulu’nun 01.04.2024 tarihinde yapılan toplantısında,
Olağan Genel Kurul’un 21.04.2024 Pazar saat:12.00’de dernek merkezinde aşağıda belirtilen gündemle toplanması, çoğunluk sağlanamaması halinde ikinci toplantının 28.04.2024 Pazar günü aynı yer ve saatte yapılmasına oybirliği ile karar verilmiştir.
GÜNDEM:
Önemli rica olunur.
GÜL-DER Yönetim Kurulu
Dernek Okuma Grubu Kitap Listesi.
- Hayvan Çiftliği. GEORGE ORWEL
- İslam Deklarasyonu. ALİYA İZETBEGOVİÇ
- Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev. ETİENNE DE LA BOETİE
-Ya Tahammül Ya Sefer. MUSTAFA KUTLU
- Dine Karşı Dın. ALİ ŞERİATİ
- Sokrates'in Savunması. PLATON
- Sır. MUSTAFA KUTLU
- Hükümdar. NICCOLO MACHIAVELLI
KIR PRANGALARI
Özgürlük… Hürriyet… Belki de yaşadığımız çağın en çok kullanılan kavramlarından. Ve özgürlük diye bize öyle zincirler vurdular ki. Kavramlarımızı yeni baştan tanımlamalıyız. Yoksa tanımlanmış bir nesne olarak hayat süreceğiz.
Şu modern(!) çağda özgür olmak, hür olmak gerçekten güç. Çevremizdeki birçok şey bize prangalarını vurmuş… Özellikle özgürlük adına bize vurulan prangalar çok acı verici. Bazı sorular sormak istiyorum. Hayatını stadyumlar belirliyor ise, ne zaman bağıracağına, ne zaman sevineceğine, ne zaman üzüleceğine karar verebilir misin? Sen gerçekten özgür müsün? Ev, araba almak için borçlanıp sonra bütün bir ömrün boyunca o borcu ödemek için çalışıyorsan, senin hayatını çalmamışlar mıdır? Bayanlar gözler sizden ayrılmasın, istediğinizde gözlere hapsolduğunuzda özgür müsünüz? Aynalar bizi mahkûm etmiyor mu? ‘Derler’ , ‘Desinler’ bizi sınırlamadı mı? Moda denilen bir acayip şey iç çamaşırımızın rengine kadar karar veriyorsa bizim yerimize, bu prangaların en acılarından birisi değil midir? Takip ettiğimiz şahıslar bizim yerimize karar verip acımasızca kendi çıkarları için bizim hayatımızı yönlendiriyorsa ne zaman uyanacağız?” Artık bu sorularda beynimizi hiç harekete geçirmiyor değil mi? Çok ciddi sorular bunlar. Ama gaflette kalmaya alışmak(!) ne kadar da kötü. Alışmamamız lazım, eğer ki kazanan olmak, dimdik ayakta durmak istiyorsak.
Dostum, bir “La ilahe” de ve yık bütün çevrendeki, kalbindeki putları. Ardından “İllallah” de, bütün kalbinle yalnız Allah’a yönel. Allah’tan başkasını reddet. Yalnız O’nu hayat şekillendiricisi olarak kabul et ve hür ol bütün benliğinle, özgür ol kaygısızca. Eğer yalnız Allah’ı hayat şekillendiricisi olarak kabul etmezsen, O’na kul olmayı reddedersen, birçok batıl güçler senin hayatınla acımasızca oynar; dünyanın, nefsinin, şeytanın, insanların ve daha nicelerinin boyunduruğu altında yaşarsın. Allah’a teslim olmadan hür, özgür olamazsın. Ebedi özgürlük, hürriyet, saadet için “La ilahe illallah”.
GÜLDESTE